Din...

Mevcut dinin cinli, şeytanlı, melekli evren tasavvuru sadece kabul görmemekle kalmıyor, insanların ruh sağlıklarını da bozmaktadır. Onların kişilik gelişimine de ket vurmaktadır. Cinlerin, perilerin, cadıların, devlerin cirit attığı ve bu yüzden müminlere asla eman vermeyen, tekin olmayan bir dünya tasavvuru sağlıklı fertleri bile paronoyak yapma kuvvetine sahiptir.  

 Din denilince insanların aklına alaca karanlık kuşağı gelmemeli, sabah aydınlığı gibi net, berrak duygu ve düşünceler gelmeli, hak-hukuk, adalet, sevgi ve merhamet gibi ahlakî normlar gelmelidir. İslam hayata gelmeli, hayatı güzelleştirmeli, bedbin kimselere umut olmalı. Bu hususta da, -henüz emekleme safhasında da olsa-  yeni psikoloji bizlere “cinli, cadılı, hortlaklı kadim ruhçuluktan” çok daha güzel çözüm önerileri sunmaktadır.

Peygamberimizin kaldırdığı en son yasaklardan birinin kabir ziyareti yasağı olduğu rivayet edilir. [Müslim, Cenâiz, 106 (977)] Kabir ziyaretine de ancak “ölümden ibret almak, ahireti hatırlamak için izin verilmiştir. Peygamberin bu uygulamasının bugüne dair verebileceği bir mesaj olmalıdır. Ümmetin maslahatı öncelenerek, mefsedete yol açtığı kesin olan cin inancı –özellikle halk muhayyilesindeki üç harfli cinler, periler, gulyabaniler vb. inancı – “sedd-i zerâyi” gibi yöntemler devreye sokularak askıya, paranteze alınabilir. Zira bunlara inanmanın faydadan ziyade zararı vardır. 

1.  Cinler bu dinin vesâilidir. Dinin makâsıdı ise evrenseldir. 

Özetle konumuz olan cinler, şeytanlar, devler vesâire ortaçağ evren tasavvurunun olmaz ise olmazlarıdır. O çağın hâkim tabiat felsefesiyle, ruhçu paradigmasıyla gayet uyumludurlar. Bunlar tarihsel ve yöresel olan din dilinin mitolojik vasfıdır. Günümüz kozmolojsinde, tabiat felsefesinde ise hortlaklara, perilere, si‘lâtlere, habis ruhlara yer yoktur. Hem cinsiz yaşam daha güzeldir. Cinciler, hüddamlar vesâire bilumum istismara açık mesleklere de ihtiyaç da yoktur. Bununla beraber 21.asırda ortaçağını yaşamak isteyenlere de  –teorik çoğulculuk ve demokratik haklar gereği- izin verilmelidir.